22 Nisan 2025 17:27

Özel hastane çetesi davası 4. duruşması | Sanık Kubilay: "Hastane yönetimi ‘hasta bulun’ diyordu"

Özel hastane çetesi davasında ifadeleri alınan sanıklar, hastane yönetiminin kendilerine “Hasta bulun” dediğini anlattı. Sanıklar ayrıca Fırat Sarı’nın motivasyon parası gönderdiğini söyledi.

Özel hastane çetesi davası 4. duruşması | Sanık Kubilay: "Hastane yönetimi ‘hasta bulun’ diyordu"

Evrensel

Bebek acil hastalarını anlaşmalı oldukları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) haksız kazanç elde edip bazı bebeklerin ölümüne neden olan özel hastane çetesi davasının 4. duruşmasına devam edildi.

29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davada tutuklu sanık Remiz Karaca, Fırat Sarı’nın kendilerine motivasyon parası gönderdiğini söyledi. Duruşma 24 Nisan'a ertelendi.

“Husumetimiz vardı”

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmada tutuklu sanıklar ifade verdi. Tutuklu sanıklardan Hemşire Nigar Kubilay, başhemşire olarak çalıştığını ve Fırat Sarı ile anlaşamadıklarını kendisini yönetime şikayet ettiğini söyledi.

Yönetimin kendisine “Fırat Bey ile aynı ortamda bulunma” dediğini belirten Kubilay, bir süre sonra da kovulduğunu anlatarak; “Fırat Sarı ile aramızda husumet vardı” dedi. Mahkeme başkanının, “Kayıtlarda ‘Bana hasta bulun’ dediğiniz görünüyor. Buna ne dersiniz?​” sorusu üzerine Kubilay, “Hastane yönetimi bizden hasta bulmamızı istiyordu” ifadelerini kullanarak, “Bu nedenle ben de hasta bulmamız gerektiğini söyledim” dedi. 

“Motivasyon parası alıyorduk”

Tutuklu sanık İdari Amir Remzi Karaca suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, “Benim görevim 112 tarafından gelen hastaların bilgilerini doktora iletmektir. Doktorun hasta kabul etme ya da etmeme kararı sonrası bunu 112 servisine iletmektir. Bazen bazı hastalar bize ait ambulansla gelmek istiyordu hastaneye. O durumda biz hastadan para alıyoruz; ama sevkle gelecekse 112 ile geliyor ve ücret alınmıyor. Eğer bizim ambulans hizmetimizi kullanacaksa 112’yi arayıp haber veriyorduk” dedi. Ayrıca sanık savunmasının devamında, “Fırat Hoca bize, ‘Size prim vereceğim’ dedi. Bu nedenle Mert üzerinden bize düzenli olarak ufak miktarlarda motivasyon parası gönderirdi” dedi.

 “Ters işler vardı, istifa ettim”

Tutuklu sanık Doktor Zeki Ötünç, 2019’da beyin kanaması geçirip 10 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra uzun süre işsiz kaldığını anlatarak, “2 yılın sonunda daha önce aynı iş yerinde çalıştığım Cansel Hemşire bana bir iş teklifinde bulundu. Sadece gündüz çalışacaktım. 2022 sonunda Bağcılar’da işe başladım. Orası satılınca Beylikdüzü Medilife Hastanesine başladım. 2024’ün başında istifa ettim çünkü bir şeylerin ters gittiğini hissettim. Ben SGK’yi dolandırmadım. Yenidoğan bebeklere bir şey yapmadım” dedi.

Hastanenin maaşının bir kısmını elden verdiğini dile getiren Ötünç, “Bir kısmını da anlaşmalı oldukları şirket ödüyordu. O şirket de Fırat Sarı’nın şirketiydi” diye konuştu.

Sanık Zengin iddiaları reddetti

Tutuklu sanık Mustafa Kemal Zengin savunmasında, "Bir akşam Aylin Hanım'a dedim ki bakın burada bir sorun var 'Bu soruşturma savcısı ne yapıyor' dedim. Savcı akşam mesaj atmış sosyal medyadan 'Ben bir dosyada çok yalnız kaldım gel görüşelim' demiş. Savcının çekindiğini düşündüm çikolata alıp gittik savcıya serzenişte bulundum. Sen bu hastaneyi niye kapatmıyorsun sen niye bu doktorları atmıyorsun hapse dedim. Çıktık sonra dedim ki 'Bu savcı senin arkadaşın değil bizi kayda aldı mimikleri iyi değil' dedim. Ayrıca savcıya Tuğçe'yi çıkar demedim. Şimdi herkes bana diyor ki 'Sen salak mısın niye gittin' Avukat Aylin Aslan Tatar neden burada değil. Aylin Hanım 7 aydır boş yere hücrede yatıyor. Ben savcıya sadece insanların cinnet anında neler yapabileceğini söyledim. Tehdit etmedim kimseyi” diye konuştu.

Zengin, "Avcılar Hastanesi Fırat Sarı'ya kâr payı ve el altından para veriyor. Ben tutuklanmadan önce İngiltere'den Bakan getirdim Türkiye'ye yatırım yaptırdım herkes 'Hukuk' dedi bana; ama burada hukuksuzluk var. Boş yere 7 aydır yatıyorum. Savcı Bey her şeyimi incelemiş bir şey bulamamış. Sadece isim verdim diye mi böyle oldu sizin adınızı versem sizi de mi içeri atacaklar” dedi.

Zengin savunmasının devamında, "Pandemi döneminde maske ürettim hatta Merkel'in taktığı maskeyi ben yaptım. Devletin tüm kurumlarına hediye ettim. Ancak savcılık ne yaptı. Bizim fotoğraflarımızı basına verdi. Bizim normalde içeri basın görmeden girmemiz lazımdı ama tüm basını oraya çağırmış. Ben sadece buna sessiz kalmak istemedim. Aylin de benden rica etti 'Gel bildiklerini anlat' dedi ben de bildiklerimi anlattım. ‘Sayın Savcım sen neden bunları tutuklamıyorsun’ dedim. 'Biz buranın ağababasıyız lafım benim de çevrem var isterseniz yardımcı olurum' demek istememdi. Yanlış üslup doğru sözün katiliymiş. Ben üslubumdan dolayı bu noktaya düştüm bu konuda özür diliyorum" dedi.

Zengin'in savunmasını tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Nisan saat 10.00'a erteledi. (DHA)

Evrensel'i Takip Et